“Aşkın gözü kördür” derler. Neden böyle söylediklerini hiç merak ettiniz mi? Bunu size bilimsel olarak açıklayayım. Yapılan araştırmalarda aşık olan bir kişinin ve bir annenin beyin bölgelerinin çalışmadığı gözlemlenmiştir. Beyniniz özellikle;
Amigdala (bellek, bellekle ilgili görevler, duygu yönetimi, öğrenme ve algıdan sorumludur.)
Frontal (Analitik düşünme, karar verme, planlama, sevinme, mutlu olma, bilinçli düşünme, değişimi hissetme, problem çözme, akıl yürütme ve konuşma becerileri gibi bilişsel görevler frontal lobun görevleri arasındadır.)
Parietal (İnsan beyninin uzamsal yönelim, tat algısı, acı ve dokunma duyumlarından sorumlu kısmı.)
Orta temporal (görsel hafıza, dili anlama, duyma, ağrı, duygusal çağrışım süreçleri ve daha pek çok işlevden sorumlu bir bölgedir.) Kortekslerin bazı bölümlerinin faaliyetleri durduğunda kişinin eleştirmesi engellenir.
Yani bir karga nasıl şahine benziyorsa, aşık olduğumuz kişi de şahine benzemeye başlar.
Farkında olmayabilirsin ama aşık olduğun kişi muhtemelen bir atmaca değil bir kargadır. Sonra karga olduğu gerçeğiyle yüzleşince, kargayı atmaca yapmaya çalışırsın. Sen insan yedek bir kesici değilsin ve yanlış gördüğün şeyi kimse düzeltemez. Bu sizin için bir kusur olduğu için karşı taraf için normaldir.
Bu yüzden evlenmeye karar verdiğiniz kişinin normalleri sizin normallerinizdir, bunu yeterince anlamak gerekir.
O zaman normalimizin insanlar için iyi olup olmadığını iyi anlamak gerekiyor. Çünkü normalleştirdiğimiz şeyler başkalarına zarar verebilir. Muhtemelen, dosyalamamız gereken taraflar var.
İnsanlar her zaman ideal bir eş ararlar ama “kimse, ben ideal bir eş miyim?” kendine sormuyor.
İyi insanlarla tanışmak için yeterli insan olmak gerekir. Çünkü insanlar kendi ruhlarından bir parça buldukları insanları çevrelerinde toplamaya başlarlar. Kendi ruhumuzda modül bulamadığımız insanlarla çatışmaya başlıyoruz. Kendi güzelliğinizden memnunsanız, kendinize uygun bir eş seçebilirsiniz.
Benzer düşünen insanlar sizin için mükemmel bir eşleşme olabilir. Peki, kim iyi eştir? Beynin üç temel birimi vardır ve bu birimlerin görevleri vardır.
düşünen beyin(Neo-korteks): (Beynin insanı diğer canlılardan ayıran ve onu tüm canlıların en üstün yapan kısmıdır. Düşünce merkezidir. Beyin aracılığıyla algıladıklarımızı bir araya getirdiğimiz merkezdir. algılar ve “anlam” üretir.)
sürüngen beyni(Sürüngen): (Yeme, içme, üreme, bağımlılık veya alışkanlığı yönetir. Zevk veriyorsa bir şeyi yapmaya devam etmek ister, acı veriyorsa yapmaktan kaçınmak ister.)
duygusal beyin(Limbik): (Üzgün, kızgın, aşık ya da üzgün olduğumuzda limbik sistem devreye girer. Limbik sistem açlığı, susuzluğu, cinsel arzuları ve diğer zevkleri düzenler.)
Şimdi bütün bunları sana neden anlattım? Çünkü kafa eşdeğeri, beyninizin üç temel yapısının “evet” dediği kişidir.
• Beynin ilk bölgesini harekete geçiren, cinsel duygu ve arzularınızın olduğu kişi olmalıdır. Cilt uyumu dediğimiz şeyi yakalamanız gerekiyor.
• Limbik sisteme göre güven, sevgi, huzur ve neşe duygularınızı köreltmeden geliştiren kişi olmalıdır. Başını omzuna koyduğunda, kendinden emin hissetmelisin.
• Neo-kortekse uygun olarak, zihinsel yapısı, maddi durumu, fiziksel görünümü, sağlık, kültürel ve eğitimsel özellikleriyle size uygun bir şekilde size değer katacak bir kişi bulunmalıdır. Bizi küçülten insanların yanında bir süre sonra mutlaka mutsuz oluyoruz.
İşte değerli bir hatırlatma: Sadece kendimize eş değil, çocuğumuza da anne ya da baba seçiyoruz. Yeterli bir eş, her zaman yeterli bir anne veya baba olmayabilir. Eşlerimiz ev arkadaşlarımız değil yol arkadaşlarımızdır. Yol arkadaşımızla birlikte yürüdüğümüz yollar her zaman düz olmayacak. Bazen keskin virajlardan geçeceksiniz, bazen yokuşları tırmanacaksınız. Bazen uçurumun kenarından, bazen de deniz kenarından yürüyeceksiniz. Aydınlık günlerin olduğu kadar karanlık günlerin de olacak… Her halükarda, sana yeterli bir yol arkadaşı sağlayacak birine ihtiyacın var. Yolda mahsur kalmamak için yol arkadaşınız olarak kimi seçtiğinize dikkat edin.
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamen yazarların orijinal niyetleridir ve Onedio’nun yayın politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio
