Yaşam

İnsan sonrası

Ülkesi Güney Kore’de oldukça başarılı kabul edilen ve ödül alan yazar Kim Young-ha’nın Türkçeye çevrilmiş ‘Kendimi Yakmaya Hakkım Var’ (Agora Yayınları) ve ‘Bir Katilin Güncesi’ (Timaş Yayınları) eserleri bulunuyor.

Yazarın Timaş Yayınları’ndan çıkan ‘Veda’ romanını okurken yazarla alakalı aklıma ilk Marx’ın, “Madde bilinci belirler” önermesinin Edip Cansever’deki karşılığı olan “İnsan yaşadığı yere benzer/ O yerin suyuna, o yerin toprağına benzer/ Suyunda yüzen balığa/ Toprağını iten çiçeğe…” dizeleri geldi.

Bu topraklardaki kurmaca edebi eserlerin çoğuna hakim olan tema kadın cinayetleri, adaletsizlik, cinsel istismar vs. Bilim kurgu eserlerin, yayımlanan eserlerdeki payı binde bir bile değil. Elbette bu oranı bilimsel bir istatistiğin sonucu olarak söylemiyorum ama yayınlanan edebi eserleri kabaca taramamız sonucunda bu veriyi çıkarmak çok zor olmasa gerek. Neden? Neden bilim kurgu eserler üretilmiyor? Kanaatimce bilimden uzak yaşadığımız için. Bu alandaki düşünce dünyamızı besleyen en güncel olay, misafir olarak ya da turist desek daha doğru olacak, başka bir ülkenin uzay gemisine binip oradan bize story atan bir insanla avunmamız ya da eğlenmemiz. O gemiyi yapan, hazırlayan, uçuran, galaksiyle ilgili bilimsel çalışmalarda dünyaya yön veren insanlardan o kadar uzağız ki bize ütopik geliyor. Biz bunun ütopyasıyla avunurken pekala insanlar yaşıyor işte. Neden bu kadar uzağız? Uzak olduğunu düşünerek uzaklaştırıyoruz. Teknolojinin büyük kademelerini yaratan Güney Kore, elbette ki coğrafyasında yaşayan insanların bilinç seviyelerini de bu yönde hazırlar ve yönlendirir. Doğal olarak bu teknoloji içinde büyüyen insanların hayalleri, emelleri ve ütopyaları bizimkiyle aynı olmaz. Kim Young-ha, Güney Koreli bir yazar olmasından mıdır yoksa özel merakından mıdır bilinmez ‘Veda’ romanını insan sonrası dünyaya/evrene dair bir kurguyla oluşturmuş.

OZ BÜYÜCÜSÜ’NE POST MODERN BİR BAKIŞ

‘Veda’ya ‘Oz Büyücüsü’nün postmodern bir uyarlaması da diyebiliriz. Roman, insan türünün tükenmek üzere olan bir dönemde robotların/yapay zekanın dünyaya/evrene hakim olma hallerine değinirken Human Matters Laboratuvarı’nda babasının dışarı çıkmasına müsaade etmediği Cheol’un dış dünyayı merak etmesiyle başlıyor. Babası Prof. Choi, Cheol’ü dış dünyanın kaosundan korumak için okula göndermeyip evde eğitimini sürdürmesini sağlar. Cheol, evde ikisi yapay (robot) biri gerçek üç kedisiyle yaşarken bir gün babasının ‘dışarı çıkma’ uyarısını göz ardı edip dışarı çıkmasıyla robotların gerçek dünyasıyla karşılaşır.

Dış dünyadaki robotlar da tıpkı insanlar gibi sınıflarına ayrılmışlardır. Darbeci robotların eski, miadı dolmuş, işe yaramaz robotları avlaması üzerine Cheol kendisini koruyan iki insansı, üst robotla (hümanoid) dost olur. O zamana kadar kendisinin insan olduğuna dair hiçbir şüphesi yoktur. Ne zamanki bu hümanoid iki dostu, Seon ve Mind bunu sorgulamasını ister işte o zaman ilk önce babasından sonra da kendinden şüphelenmeye başlar.

Veda, Kim Young-Ha, Çevirmen: Betül Tınkılıç, 256 syf., Timaş Yayınları, 2023.

EĞİTİM ZORUNLU OLMAK ZORUNDA MI?

Romanın bundan sonrası, insanla yapay zeka ya da romandaki adıyla hümanoidlerin çatışmasına odaklanıyor ki romanın merkezi bunun etrafında genişliyor. Yazar, acıyı, saf bilinci, zaman kavramının yapaylığını, eğitimin zorunluluğunu burada tartışmaya açıyor. Zorunlu eğitimi romanın geçtiği dönem itibariyle yirminci yüzyıla aitmiş gibi tasvirlemiş ve artık orta sınıf üstü ailelerin çocukları evde sanal gerçeklik deneyim ekipmanları ve hologram videolarıyla eğitildiklerini belirtmiş. Zaman kavramını da, ya bunu bir düzen veya sömürü için biz uydurduysak, zaman dediğimiz başka bir şeyse kuşkusunu alt metinde görmek mümkün.

Öyle bir hümanoid yaratılmış ki rüya görebiliyor, gözyaşı dökebiliyor ve boşaltım sistemleri var. Derisi, kaplaması insandan ayırt edilmeyecek şekilde dizayn edilmiş ve oluşturulmuş ki robot yaşlandıkça tıpkı bir insanda olduğu gibi bunu görmek mümkün. Bunu romanın sonunda, Seon’un ağarmış saçlarında buruşmuş, kırışmış derisinde görebiliyoruz.

YAPAY ZEKA DEVRİ ÇOK MU UZAK?

İnsan mühendislerin yaptığı/yarattığı/tasarladığı yapay zekanın (hümanoidlerin) insan siluetlerine benzerken bir süre sonra insan türünün yok olmasıyla yapay zekanın ürettiği/tasarladığı hümanoidlerin yavaş yavaş insanlardan uzaklaşacağına dair öngörüyle ana konuyu işlerken, karşı fikri yine bir insandan duyarız. İnsanların sonunun gelemeyeceğini, robot ya da makinelerin çağının çok zor olacağını Choi’nin ağzından şöyle savunuyor yazar:

“Cheol, insanlar o kadar kolay yenilmez. Henüz yapay zeka insan beyninin çalışma prensibini ve duygularını tamamen anlayamıyor. Sonuca bakıldığında aynı gibi görünebilir ama insanların düşünme yöntemi onlarınkinden tamamen farklı. Biz duygularımız ve aklımızla karar veriyoruz. Diğer yandan makineler yalnızca programın mantığına göre hareket ediyor. İnsanlar yok olursa sonunda onlar da hiçbir şey yapamayan varlıklar olacaklar. Çünkü neyi neden yapmaları gerektiğini bilmeyecekler. Evreni araştırmayacaklar, uzay varlıklarıyla iletişime de geçmeyecekler. Çünkü buna ihtiyaç duymayacaklar. Sadece insanlar merak, arzu ve değerlere sahiptir ve başka dünyaları keşfederek onlarla alışveriş yapmak isterler. Sadece duyguları olan varlıklar karar verebilir ve bu kararları baz alarak gelişebilirler.” (syf: 192)

Saf bilincin yaşamasının, hayata katılmasının, yön vermesinin bedensiz mümkün olamayacağına değinirken, bir kediye dokunurken tüylerinin yumuşaklığını, akşam güneşini izlerken yanağını sıyırıp geçen rüzgarı, soğuk suyu içerken yemek borusundan geçerken yaşanan heyecanı hissedememek, koşamamak örnekleriyle destekliyor.

Dünyadaki kötülüklerin asıl kaynağının insan olduğunu, sebepsiz yere birbirilerini öldürdüklerini, savaştıklarını, insan soyunun tükenmesiyle dünyaya/evrene barış geleceği mantığının hakim olduğu ‘Veda’, bir vefa romanı. Kendini insan sanan, insan gibi hisseden, insani duygularla yaşayan Cheol’ün arkadaşını, dostunu arayıp bulma ahde vefa romanı. İki Kore’nin birleşmesine ütopya olarak değinen ve insanların sadece sevdiği şeyleri değil alıştığı şeyleri de özleyen bir varlık olduğunu söyleyerek insanlığın ortadan kalkması durumunda başımıza geleceklerin distopyasını çizmiş yazar.

*İzmir Kitap Fuarı’nda bu kitabı bana hediye eden sevgili A.Aren Çelik’e teşekkürlerimle…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort
İmrahor Escort
Kaynarca Escort
19 Mayıs Escort
Şerifali Escort
Ahmet Yesevi Escort
Deri Osb Escort
Şehitler Escort
Yakacık Yeni Escort
Mevlana Escort
Yahya Kemal Escort
Salacak Escort
Dumlupınar Escort
75. Yıl Escort
Gazi Escort
Nenehatun Escort
Molla Hüsrev Escort
Örnekköy Escort
Karaağaç Escort
Hasanlı Escort
Sümbül Efendi Escort
Yassıören Escort
Yeşilkent Escort
Esenşehir Escort
Alibeyköy Escort
Yassıören Escort
İshaklı Escort
Orta Escort
Saraç İshak Escort
Elmalı Escort
Yalıköy Escort
Yeni Escort
Alkent 2000 Escort
Yenikent Escort
Sırapınar Escort
15 Temmuz Escort
Yahya Kahya Escort
75. Yıl Escort
İmrenli Escort
Rasimpaşa Escort
Yeşilpınar Escort
Mevlana Escort
Yenimahalle Escort
Nizam Escort
Kamer Hatun Escort